Tahliye Taahhüdü

Tahliye taahhüdüne dayalı tahliye

Şenel Hukuk Bürosu Fethiye Avukat
Jan 04

Etiketler: tahliye taahhüdü itirazın iptali tahliye kararı husumet delil imzaya itiraz tahliye davası

Tahliye Taahhüdü

TÜRK MİLLETİ ADINA
 
T.C. FETHİYE .... SULH HUKUK MAHKEMESİ
 
GEREKÇELİ KARAR
 
ESAS NO : 2022/....Esas
 
KARAR NO : 2022/.....
 
DAVACI  : ..............
 
VEKİLİ  : AV. TEVFİK GÖRKEM ŞENEL
 
DAVALI  :  .....
 
VEKİLİ : .......
 
DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
 
DAVA TARİHİ : ........
 
KARAR TARİHİ : ...............
 
GEREKÇELİ KAR.YAZILDIĞI TARİH : ........
 
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
 
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, kira sözleşmesine konu, Muğla İli Fethiye İlçesiKesikkapı Mahallesi ........ parselde kayıtlı mesken nitelikli 2 bağımsız bölümünyeni maliki ve kiralayanın halefi olduğunu, davalının,Fethiye İcra Dairesi ............ E. Sayılı tahliye taaahhüdüne dayalı icra takibine itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinde, bahse konu belgede bulunanimzasını ikrar etmiş ancak belge üzerindeki tüm yazıların ve tarihlerinbaşkası tarafından doldurulduğunu iddia ettiğini, belge üzerindeki yazıların ve tarihlerin başkası tarafından doldurulduğu iddiasını kabul etmediklerini, davalının iddiası doğru olsa bile başkası tarafından doldurulan taahhüdün geçersiz olduğunun söylenemeyeceğini, nihayetinde adres, tarih ve taraf bilgilerinin başkasının tarafından yazılmış olması taahhüt edenin rızası hilafına hareket edildiği sonucunu doğurmayacağını, nitekim davalı taraf icra takibine yapmış olduğu itirazda bahse konu taahhüdün imzalandığı tarihte davalının88 yaşında yaşında olduğunu beyan ettiğini, 88 yaşındaki bir kişinin taahhüdün yazı ile yazılması gereken yerlerini kendisinin doldurmaması, dolduramaması ve bunu başkasından rica etmesi de hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davalının imzaya itirazı olmadığını,kiracı davalı bu şekildeki boşa imza atmakla davacıya istediği tarihi doldurma yetkisi vermiş olduğundan bunun sonucuna katlanmak zorunda olduğu belirtilmesi gerektiğini, davalının, taahhüdün boş olarak verildiği ve üzerindeki tarihlerin sonradan doldurulduğu iddiası gerçek dışı olduğunu, davalının bu iddiasını yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu, davalının bu iddiasını ispat etse bile;boş olarak verilen taahhüdün istenildiği gibi doldurulabileceğini peşinen kabul etmiş sayılacağından bunun sonucuna da katlanması gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında, boş olarak verilen tahliye taahhüdünün nasıl doldurulacağı konusunda bir kabulün olduğunu ve taahhüt edenin bu kabulün sonuçlarına katlanmak zorunda olduğu vurgulandığını, yukarıda yapılan açıklamalarda da görüleceği üzere müvekkilin kötü niyetli olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, rızası ile imzaladığı belgenin sonradan doldurulduğunu iddia eden ve kötüniyetli olan davalının olduğunu, bu nedenle davalı tarafından Fethiye İcra Dairesi .......... esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, tahliye taahhüdüne konu taşınmazın tahliyesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 
 
Davalıya çıkartılan tensip zaptı, dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşılmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın esas bakımından haksız, suiniyetli ve hukuki mesnetten yoksun olduğu gibi, esasen bu olguları da kapsar mahiyette "husumet yokluğu"ndan ötürü reddi gereken bir dava olduğunu, davadaki husumet yokluğu olgusunun, davanın esas bakımından haksız ve kötü niyetli şekilde ikame edildiği iddiasını şamil olduğunu, zira bu durum, başlı başına davadaki hukuka aykırılığın ispatı mahiyetinde olduğunu, davalı müvekkil ............, gerçekten de itirazın iptali davasına konu olan mecurda ve davaya dayanak kılınan belgede gösterilen adreste ikamet ettiğini, ne var ki söz konusu mecurun kiracısı ..............olmadığını,resmi belgelerin tarafınca tetkik edilmemiş olmakla beraber, haricen edindiği malumata veasıl kiracı olan kişinin verdiği bilgiye göre, dava konusu taşınmazın eski maliki erken yaşta vefat eden .............olduğunu, davacının, itirazın iptalini istediği icra takibine "tahliye taahhüdü" belgesini dayanak yaparak mecurun tahliyesini talep ettiğine, bu belgenin üzerinde; mal sahibi (kiralayan) yan başlığı karşısında .................. ismi yazılı olduğuna göre, davacının, bu taşınmazın eski sahibi olan .................. isimli kişi tarafından düzenlenen belge ve işlemleri kabul ettiği, bu kişinin kurduğu kiracılık ilişkilerine göre hareket ettiğini, söz konusu taşınmazın kiracısının ..................... değil, oğlu ................... olduğunu, müteveffa................ile 01/12/2017 tarihinde akdedilen sözleşme ile günümüze dek devam etmiş olan kira ilişkisi davacı tarafından yok sayılarak ve sözleşme gizlenerek eldeki dava açılmış, müvekkilin 93 yaşında aciz ve naçar bir kimse olduğuna, yapılmak istenen suiniyetli işlemlere karşı sessiz ve çaresiz kalacağına duyulan bir inanç ile işlemler başlatıldığını,üstü sonradan başkası tarafından doldurulmuş olsun veya olmasın, kiracı sıfatı olmayan bir kimsenin vermiş olduğu tahliye taahhüdünün hiçbir hukuki kıymeti olmadığını, müvekkilinin, söz konusu tahliye taahhüdünü kendi isteği ve iradesiyle tanzim etmiş, üstündeki yazıları da kendi eliyle doldurmuş olsaydı dahi, kiracı olmayan bir kişiye karşı kiracının gıyabında açılmış tahliye davasının kabulü olanağı bulunmayacağını, müstakar Yargıtay içtihatları uyarınca "taraf sıfatı"nın hukuki sıhhati, Mahkemece resen nazara alınması gereken bir olgu olduğu şeklindedir. Bu nedenle haksız, hukuka aykırı ve suiniyetli olarak açılan davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. 
 
Fethiye İcra Müdürlüğü'nün ................esas sayılı dosyasının incelenmesinde: alacaklısının dosyamız davacısı ..... borçlusunun dosyamız davalısı ...........olduğu, takip talebinin 10/07/2022 tahliye tarihli tahliye taahhütnamesi nedeniyle 18.07.2022 tarihinde takibin yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Kira sözleşmesinin incelenmesinde; Kiraya verenin...... Kiracının ............... olduğu, bir aylık kira bedelinin 1.000,00 TL, bir senelik kira bedelinin 12.000,00 TL olduğu, kira müddetinin 1 yıl olduğu, tahliye taahhütnamesinin incelenmesinde; Taahhüt edenin .............. kiraya verenin ..............olduğu, tahliye tarihinin 10/07/2022 olduğu, taahhüt tarihinin 28/01/2018 olduğu, ........... ........ tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.Fethiye Tapu Müdürlüğü'ne yazılan yazı cevabında: dava konusu taşınmazın tapu kaydının gönderildiği anlaşılmıştır.
 
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali ve kiralananın tahliye taahhüdünden kaynaklı tahliyesi talebinden ibarettir.Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; TBK 352. Maddesinin 1. fıkrasına göre; Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. Eldeki dava süresindedir.Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalı yanın husumet iddiası olup dava konusu yerin kiracısının ......... değil, oğlu ................. olduğunu iddia ederek davacı tarafından sunulan kira sözleşmesinden farklı sözleşmesi sunmuşlardır. Uyuşmazlık kiracının kim olduğu konusunda toplanmaktadır. Öncelikle...................... dava konusu yerde ikamet ettiği, her ne kadar 1930 doğumlu olsa da davalı yana 28.07.2022 tarihinde vekaletname verdiği, hakkında vesayete ilişkin bir davanın olduğu ya da vasi atandığına ilişkin dosyaya bir bildirimde bulunulmadığı, davacı yanla düzenlenen kira sözleşmesinin ve tahliye taahhüdünün altındaki imzaya dair herhangi bir itirazın olmadığı, kiracı olmayan bir kişinin kira sözleşmesi ve tahliye taahhüdü düzenlemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kira paralarının ya da faturaların kira sözleşmesindeki taraf haricinde başka bir kişi tarafından da ödenebileceği ve günlük hayatta bu duruma sıkça rastlandığı, kira parasının illaki kiracı tarafından ödeneceğine ilişkin bir zorunluluğun olmadığı, somut olayda da kira parasına ilişkin bir uyuşmazlığın olmadığı, davalı tarafın icra dosyasındaki itirazında kira sözleşmesi tarafı olmadığına dair yani husumete ilişkin herhangi bir itirazın da mevcut olmadığı, sonuç olarak davalının kiracı olduğu sabit olup kiracı davalı ile davacı arasında imzası ikrar edilmiş tahliye taahhüdü düzenlendiği, davacı 28/01/2018 düzenleme tarihli ve 10/07/2022 tahliye tarihli tahliye taahhütnamesine dayalı olarak kiralananın tahliyesini istediği, Tahliye taahhütnamesinde “halen kiracı olarak kullanmakta olduğum” ibaresinin bulunması nedeni ile taahhütnamenin kira ilişkisinin devamı sırasında verildiğinin kabulü gerektiği sabittir. 
 
Kira sözleşmesinin düzenlendiği tarihte veya başka bir tarihte tahliye taahhüdünün imzalandığı savunması ancak yazılı bir delil ile ispatlanabilir. Davalı boş olarak imzaladığını, ya da farklı bir tarihte rızası hilafına doldurulduğu iddiasını HMK'nun 200. maddesine göre yasal delillerle ispatlayamamıştır. Bu nedenle davacının davasının kabulü ile itirazın iptaline, davalının dava konusu gayrimenkulden tahliyesine karar vermek gerekmiş, oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
 
HÜKÜM: Açıklandığı üzere;Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının KABULÜ ile;Fethiye İcra Müdürlüğünün .......... esas sayılı dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptaline vetaraflar arasındaki akdin feshi ile davalının ..........................................ethiye/MUĞLA adresinden TAHLİYESİNE,Alınması gereken 819,72 TL harçtan peşin yatırılan 204,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 614,79 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,Davacı tarafça yapıldığı belgelenen ilk dava gideri (başvurma harcı, peşin ve vekalet harcı) 253,43 TL ile tebligat ve posta giderleri 52,00 TL olmak üzere toplam 305,43 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, HMK 333. Maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip, davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde İADESİNE, Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 

Sayfamızı Paylaşın :